ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BAZI DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

18.02.2014 1742

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BAZI DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

Çocukluk döneminde en çok parmak emme,tırnak yeme,öfke,inatçılık,saldırganlık,kıskançlık,korku,yalan söyleme,çalma,altını ıslatma gibi sorunlarla karşılaşılır.

 Parmak Emme

Bu durum anne baba tarafından fark edildiğinde çocuğun diş ve çene yapısında şekil bozukluğuna yol açacağı ve emilen parmağın inceleceği kaygısı yaşatır. Bu nedenle hemen vazgeçirme çabası içine girerler. Bu çaba ise 3 yaşına kadar çocuk tarafından dirençle karşılanır. Anne baba çocuğu parmak emerken gördüğü zaman azarlar, cezalandırır yada bebek gibi olduğunu söyler ve alay ederse davranış çocukta iyice yerleşir. Parmak emme davranışının 4 yaşına kadar kaybolması beklenir. 4 yaşından sonra hala devam ediyorsa davranış bozukluğu olarak nitelendirilir.

Tırnak Yeme

Tırnak yemenin genel nedeni güvensizliktir. Aile içinde aşırı baskının uygulandığı, otoriter bir tutumun hakim olduğu ortamda yetişen, anne babasından yeterince ilgi, sevgi ve şefkat görmeyen,sürekli olarak azarlanan,eleştirilen, ve içe dönük çocuklarda daha çok görülür. Ayrıca  çocuğun karşılaştığı ve çözümleyemediği korku ve kaygı verici durumlar, anne baba arasındaki geçimsizlik ve ayrılıklar,anne baba ve arkadaşların ilgisini kaybetme korkusu,anne babanın aşırı kaygılı olmaları ve bunu çocuğa yansıtmaları önemli nedenler arasındadır. Yeni doğan ya da mevcut olan kardeşi kıskanma ve aşağılık duygusu da neden olabilir. Ayrıca okulda öğretmen ile sağlıklı iletişimi kuramama,öğretmenin otoriter tutumu, ve okula uyum sağlayamama çocuğu tırnak yemeye yöneltebilir. Bunların dışında ailede tırnak yiyen bir kişinin bulunması çocuğun taklit yolu ile tırnak yemesine neden olabilir. Tırnak yeme davranışını önlemek için en etkili yöntem başlangıçta görmemezlikten gelmektir. Çocuğun tırnak yeme davranışını 5 yaşına kadar bırakması gerekir. 5 yaşından sonra devam ediyorsa davranış bozukluğu olarak nitelendirilir.

 Öfke

 İlk çocukluk yıllarında öfke tepkileri oldukça kısa sürer. Genellikle çocuklar öfkelenmelerinin hemen ardından sakinleşerek eski neşelerine kavuşurlar. Ancak anne babanın cezacı ve baskıcı tutumu öfkeyi artırır.Bazı çocuklar öfkelerini açıkca ortaya koyarlar. Bazıları ise öfkelerini içine atarlar. Öfkesini dışa vurmadaki amaç başkalarını cezalandırmaktır. Bu tür öfke çocuğun yaşı ilerledikçe azalır. Çünkü çocuklar büyüdükçe duygularını daha az açığa vurma eğiliminde olurlar.Çocuğun öfke tepkileri her zaman bastırılması gereken bir davranış olarak görülmemelidir. Belli sınırlar içinde öfke karşılaşılan engeli aşma,istenmeyen durumdan kurtulma imkanı verir. Çocuğun kendi varlığını koruması ve çevreye kabul ettirmesi için gereklidir. Çocukların da insan olduğu ve öfkelenme hakkının olduğu unutulmamalıdır.  Öfke doğal bir duygudur aynı mutlu olmak üzülmek gibi ama önemli olan çocuğun başkalarıyla iyi geçinmek için öfkesini denetlemeyi öğrenmesi ve öfkesini uygun bir yolla ifade etmesidir.

İnatçılık

İnatçılığın ana nedeni çocuğun kendi varlığının, benliğinin farkına varmasıdır. Ve Kendi varlığını çevresindekilere kabul ettirmek isteyişidir. Çevresindeki kişilerin isteklerine,yönlendirmelerine karşı direnir. Bu dönemde çocuğun direnme gücünü kırmaya çalışmak çocuğun benliğini zedeler.Baskı ve aşırı kontrol çocukta inadın yerleşmesine yol açar.Çocuğun çevresindeki kişiler ile iyi ilişkiler kurmasını engeller. Ayrıca çocuğun ihtiyaçlarının yerinde ve zamanında karşılanmaması,çocuğa bağımsız hareket etme imkanının verilmemesi. Yetişkinlerin isteklerini çocuğa zorla ve baskı ile yaptırmak istemeleri,çocuğa tuvalet,temizlik ve düzen alışkanlığının kazandırılmasında baskılı tutumları. Çocuk eğitiminde sık sık cezaya yer vermeleri. İnat  konusunda çocuğa kötü örnek olmaları.Çocuğun öfkeli olduğu bir anda onunla tartışmaları. Çocuğun anne babasından yada diğer yetişkinlerden öç alma isteği. Kardeş kıskançlığı gibi durumlar çocukta inatçılığın artmasına ve yerleşmesine neden olur.

 

 

 

Alt Islatma

Alt ıslatma toplumumuzda sık rastlanan bir vakadır. Genellikle genetik yatkınlıktan kaynaklandığı görülür. Ancak psikolojik etkenler daha önemli rol oynar. Özellikle çocuğun tuvalet eğitimini kazanıp bir süre sonra yeniden altını ıslatması durumu çocuğun duygusal sorunlarından kaynaklanır. Tuvalet eğitiminin zamanından önce ve baskılı bir şekilde verilmesi. Çocuğa yeterli ilgi ve sevgi gösterilmemesi.Annenin aşırı koruyucu tutumu, çocuğu kendine bağımlı kılma isteği,bezlenme çağı geçmiş çocuğu bezlemek. Çocuğu sık sık yıkayarak onda iğrenme duygusu yaratmak,azarlamak ve utandırmak gibi hatalı tutumlar alt ıslatmaya neden olabilir. Annenin bebeğinin altını sık sık açmaması  onu uzun süre ıslak bırakması da çocuğun kuruluk alışkanlığını kazanmasını geciktirir.Çocukta sonradan gelişen alt ıslatma kardeş kıskançlığı,ailede hastalık, ölüm geçimsizlik,ayrılık,yeni bir eve taşınma,yeni okula başlama yada okulda başarısız olma gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Böbrek ve idrar yollarındaki rahatsızlıklar,iltihaplanmalar,tiroid ve hipofiz salgı bezinin yetersiz çalışması,sinirsistemininin gelişimini engelleyen nörolojik bozukluklar,epilepsi gibi fizyolojik bozukluklarda alt ıslatmaya neden olabilir. Öncelikle bedensel bir nedenden dolayı mı yoksa ruhsal bir nedenden dolayı mı olduğu araştırılmalı